WP Kurs Dersleri

17 Şubat 2015 Salı

Commodore Perry Seferi
Japonya 1854 yılına kadar sömürge haline getirilmemiş, bu sebeple de Batılı sömürgeci devletler tarafından çıkar alanı olarak görülmemiştir. Amerika, Avrupalı ülkelere nazaran sömürge faaliyetlerine daha geç başladığı için, 1790 yılında Pasifik Okyanusu (Büyük Okyanus)'nda yapılan keşiflerde Japonya'nın muhtemel bir hedef olabileceği üzerinde durulmuştur. Fakat o yıllarda bağımsızlığını yeni kazanan ABD'nin önceliği ulusal birliğin ve örgütlenmenin sağlanmasıyla birlikte savaş gücünün geliştirilmesine verilmiştir. ABD'nin Japonya'ya yönelik ilk girişimi 1832 yılında Andrew Jackson yönetimi tarafından başlatılmış fakat başarılı olunamamıştır.[1] 1853 yılına gelindiğinde Asya-Pasifik'teki etkinliğini arttırmak isteyen ABD, 200 yıldır kendi içine kapanık yaşayan Japonya'yı dünyaya açmak için Commodore Matthew Perry komutasında 4 gemiyi Japonya'ya göndermiş ve Perry liderliğindeki heyet Japonya ile anlaşma zemini aramıştır. Perry'nin bu seferdeki amacı Japonya'yı Batı dünyasıyla özelliklede ABD ile sürekli ve düzenli bir ticaret ilişkisi içine çekmek, Pasifikte bir sıçrama tahtası oluşturmak, Çin limanlarına rahat ulaşım ve Kuzey Amerika-Asya arasındaki trafiğin sorunsuz bir şekilde sağlanmasıdır. Özelikle Çin pazarlarına ulaşmak için Japonya'nın konumu ABD açısından çok önemlidir. Çünkü o dönemlerde Amerikalı tüccarlar yelkenli gemiler yerine buharlı gemiler kullanmaya başlamış ve Kuzey Amerika'dan Çin'e uzanan uzun yolculukları boyunca kömür ikmali yapabilecekleri güvenli limanlara ihtiyaçları vardı. Matthew Perry bu limanların tedarik edilmesi, Amerikalı tüccarların kullanımına açılabilmesi için Japon yöneticilerle görüşmelerde bulunmuş lakin Japon yöneticiler bu isteklere başta pek sıcak bakmamıştır. Perry Japonya'nın bu tavrını önceden düşündüğünden ve Japonya'ya Batı kültürünün üstünlüğünü gösterebilmek için Japon İmparatoruna; buharlı lokomotif çalışma modeli, teleskop, bir telgraf düzeneği ve tüm Japonları etkileyebilmek için şarap ve likör çeşitleri getirmiştir. Japon yöneticilere taleplerini anlatan Perry ertesi bahar tekrar gelmek üzere Japonya'dan ayrılmış, ertesi bahar daha büyük bir filo ile döndüğünde de talepleri isteksiz olarak da olsa Japonya tarafından kabul edilmiştir, 31 Mart 1854 yılında Kanagawa Anlaşması iki devlet arasında imzalanmıştır.[2] Kanagawa Anlaşmasına göre;
               1-ABD ve Japonya arasında barış ve dostluk sağlanacak,
               2-Shimoda ve Hakodate  limanları Amerikan gemilerine açık olacak,
               3-Herhangi bir Amerikan gemisi kaza yapacak veya batma tehlikesi geçirecek olursa                   Japon sahil güvenlikleri yardım edecek,
               4-Amerikan gemilerine Japon limanlarında kömür, su ve diğer gerekli malzemelerin          alınabilmesi için izin verilecek,
gibi ayrıcalıklar ABD'ye verilmiştir.[3] Bu anlaşmayla Japonya ABD gemilerine yakıt ikmali sağlayacak, zor durumda kalan gemilere yardım edecek ve Çin pazarına yol alacak Amerikan tüccarlara iki bağlantı noktası açıp bu bağlantı noktalarının güvenliğinden sorumlu olacaktır. Japonya bu anlaşmayı imzalarken şunu açık ve net olarak belirtmiştir; bu anlaşma ticari bir anlaşma kesinlikle değildir, ABD-Japonya arasında olası bir ticari anlaşmasına da garanti vermemiştir.[4] Perry'nin bu seferindeki en büyük amacı Japon hükümetiyle, Asya-Pasifik bölgesinde Amerikan tüccarların korunması ve yakıt ikmali yapabilmeleri için bağlantı noktaları açılması konusunda anlaşmaktı ve bu amacına da 1854 Kanagawa Anlaşması ile gerçekleştirmiştir. Perry bu seferiyle ABD'yi Asya-Pasifik de dönemin büyük güçleri olan İngiltere ve Fransa ile boy ölçüşebilecek konuma getirmiştir. Asya-Pasifikte artan Amerikan ilgisi ve gücünün temeli Commodore Matthew Perry'nin Japonya'ya yaptığı bu sefer ve imzaladığı Kanagawa Anlaşması'dır diyebiliriz.
            Kanagawa Anlaşması'yla Japonya ABD'nin kullanımına açtığı bağlantı noktalarına (Shimoda ve Hakodate bölgesine) ABD'nin konsolos atamasını da kabul etmiş ve ABD o bölgeye Townsend Harris'i ilk ABD konsolosu olarak atamıştır. Harris Japonya ile daha uzun nitelikli ve ticari bir anlaşma imzalamak için görüşmelerde bulunmuş ve 1858 yılında Harris Anlaşması adında gerçek bir ticari anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre; Japonya bütün ticari limanlarını ABD'ye açmış ve 200 yıllık içe kapanıklığın getirmiş olduğu geri kalmışlığın giderilmesi için modernleşme ve teknolojik gelişmelere ayak uydurulmaya başlanmıştır.[5] Japonya devlet hayatında çok kısa bir süre olarak nitelendirilebilecek 30 yıl gibi bir sürede tümüyle batılılaşıp Avrupa'nın en ileri devletleri seviyesine çıkacak hatta Rusya'yı bile geçecektir.[6] Böylelikle ABD Japonya'nın dışa, dünyaya açılmasında önemli bir rol oynamakla birlikte Asya-Pasifik dengelerini biraz daha kendi lehine çevirmeye, bu bölgede etkinliğini arttırmaya devam etmiştir.



[1]Hakkı Büyükbaş, ''Japon  Modernleşmesi Üzerine (1868-1912)'', Bilimname Dergisi, Cilt 1, Sayı 3, Mart 2003, s. 70, http://ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02237/2003_3/2003_3_BUYUKBASH.pdf,  (E.T.07.11.2014)
[2]The United States and the Opening to Japan, 1853, https://history.state.gov/milestones/1830-1860/opening-to-japan,       (E.T.07.11.2014)
[3]Commodore Perry and the Opening of Japan, http://www.history.navy.mil/branches/teach/ends/opening.htm, (E.T. 07.11.2014)
[4]The United States and the Opening to Japan..., a.g.e.
[5]Aynı yer.
[6]Sander, a.g.e., s. 276

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder